İş hukuku yalnızca iş sözleşmelerini değil; işe iade, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, mobbing, iş kazası, sendikal haklar ve sözleşme fesih süreçlerini de kapsar. Bu çok boyutlu yapısı, hem teorik bilgi hem de uygulama deneyimi gerektirir. Dolayısıyla, iş hukuku davalarında doğru hukuki temsil, yalnızca bireysel hakların değil, toplumsal adaletin de korunmasını sağlar.
İş Hukukunun Temel İlkeleri
İş hukuku, Anayasa’nın 49. maddesinde yer alan “çalışma hakkı” ve “çalışma barışı” ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Bu alandaki en önemli ilkelerden biri, işçinin korunması ilkesidir. İş ilişkilerinde güç dengesi işveren lehine olduğundan, iş hukuku düzenlemeleri işçinin ekonomik ve sosyal haklarını korumayı hedefler.
Bir diğer önemli ilke, emredici hukuk anlayışıdır. İş hukukuna ilişkin hükümler, çoğunlukla işçinin lehine yorumlanır ve sözleşmeyle bertaraf edilemez. Ayrıca eşit davranma ilkesi, aynı konumdaki işçilerin cinsiyet, yaş, etnik köken veya inanç farkı gözetilmeksizin aynı haklardan yararlanmasını garanti altına alır. Bu ilkeler, işverenin keyfi uygulamalarına karşı yargısal güvence sağlar.
İş Sözleşmeleri ve Türleri
İş ilişkilerinin temeli, iş sözleşmesi ile kurulur. Bu sözleşme, işçinin belirli veya belirsiz süreyle bir işte çalışmayı, işverenin de ücret ödemeyi taahhüt ettiği karşılıklı borç ilişkisidir. İş sözleşmeleri, yazılı veya sözlü olabilir; ancak ispat kolaylığı açısından yazılı sözleşme yapılması tavsiye edilir.
İş sözleşmeleri süresine göre ikiye ayrılır: belirli süreli ve belirsiz süreli sözleşmeler. Belirli süreli sözleşmelerde sürenin dolmasıyla ilişki kendiliğinden sona ererken, belirsiz süreli sözleşmelerde fesih hakkı doğar. Ayrıca kısmi süreli ve tam süreli sözleşmeler de uygulamada sıkça görülür. Örneğin, bir işçi haftada 20 saat çalışıyorsa bu kısmi süreli istihdamdır ve tam zamanlı çalışanla aynı sosyal haklardan orantılı şekilde yararlanır.
| Sözleşme Türü | Açıklama | Örnek Durum |
| Belirli Süreli | Başlangıç ve bitiş tarihi bellidir. | 6 ay süreyle proje bazlı çalışan mühendis |
| Belirsiz Süreli | Süre belirtilmemiştir, fesih bildirimine tabidir. | Sürekli kadrolu çalışan fabrika işçisi |
| Kısmi Süreli | Haftalık çalışma süresi 45 saatin altındadır. | Hafta sonları çalışan mağaza personeli |
İş Akdinin Feshi ve Tazminatlar
İş sözleşmesinin sona ermesi, hem işçi hem de işveren açısından hukuki sonuçlar doğurur. Fesih, ya işveren tarafından (örneğin devamsızlık, performans düşüklüğü) ya da işçi tarafından (örneğin ücretin ödenmemesi, mobbing) gerçekleştirilebilir. Fesih şekli, tazminat hakkının doğup doğmayacağını belirler.
Kıdem tazminatı, en temel işçi haklarından biridir. İşçinin en az 1 yıl aynı işverene bağlı olarak çalışmış olması ve haklı nedenle iş akdinin sona ermesi halinde ödenir. İhbar tazminatı ise, taraflardan birinin sözleşmeyi bildirim süresine uymadan feshetmesi durumunda ortaya çıkar. Aşağıda ihbar süresi hesaplaması örneği yer almaktadır:
| Çalışma Süresi | Bildirim Süresi |
| 6 aydan az | 2 hafta |
| 6 ay – 1,5 yıl arası | 4 hafta |
| 1,5 yıl – 3 yıl arası | 6 hafta |
| 3 yıldan fazla | 8 hafta |
İhbar süresi içinde işveren işçiyi çalıştırmak istemezse, bu süreye ilişkin ücretini peşin ödeyerek feshi gerçekleştirebilir. Ayrıca işçinin işten çıkarıldığı durumda, işe iade davası açma hakkı da vardır. Bu dava, iş güvencesi kapsamındaki çalışanlar için son derece önemlidir.
Fazla Mesai, Yıllık İzin ve Ücret Alacakları
İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu sürenin üzerindeki her çalışma, fazla mesai olarak değerlendirilir. Fazla mesai ücretinin saat başına %50 zamlı ödenmesi gerekir. Ancak birçok işveren, bu ödemeleri eksik yaparak işçinin hakkını ihlal eder. Ankara’daki iş mahkemelerinde görülen davaların önemli bir kısmı, fazla mesai ve ücret alacağına ilişkindir.
Yıllık izin hakkı, işçinin dinlenme hakkı kapsamında anayasal bir haktır. 1 yıldan fazla çalışan işçiler, en az 14 gün ücretli izin kullanabilir. İşverenin bu hakkı engellemesi veya izin ücretini ödememesi durumunda dava açılabilir. Ayrıca, iş sözleşmesi sona erdiğinde kullanılmayan izinlerin karşılığı işçiye ödenmelidir.
İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları
İş kazası, işçinin işyerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen bedensel veya ruhsal zararlardır. Türkiye’de iş kazalarının sayısı yüksek olduğundan, bu konudaki hukuki süreçler oldukça önemlidir. İş kazası tazminatı, işçinin uğradığı zararın maddi ve manevi yönlerinin giderilmesi amacıyla talep edilir.
Örneğin, bir fabrika işçisinin güvenlik önlemi alınmadan çalıştığı makinede elini kaybetmesi durumunda, işveren hem hukuken hem de cezai olarak sorumlu olur. Avukat, bu süreçte SGK kayıtlarını, bilirkişi raporlarını ve tanık beyanlarını değerlendirerek tazminatın doğru hesaplanmasını sağlar.
Mobbing ve Psikolojik Taciz Davaları
İşyerinde sistematik baskı, aşağılama veya dışlama davranışları, mobbing olarak tanımlanır. Bu tür davranışlar işçinin kişilik haklarını ihlal eder ve ciddi psikolojik sonuçlara yol açabilir. Ankara’da özellikle kamu kurumlarında mobbing iddialarına ilişkin davalar sıkça görülmektedir.
Mobbing mağduru çalışan, hem manevi tazminat hem de işe iade talebinde bulunabilir. Ayrıca iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatını alabilir. Mahkeme sürecinde psikolojik raporlar, tanık ifadeleri ve yazışmalar önemli deliller olarak kabul edilir.
İş Hukuku Avukatı Ankara – Profesyonel Hukuki Destek
Bir iş hukuku avukatı Ankara desteği, hem işçi hem de işveren açısından sürecin doğru yürütülmesi için gereklidir. İş hukuku davaları, teknik detaylara ve süre sınırlamalarına bağlı olduğundan, profesyonel hukuki destek alınmadan yapılan işlemler hak kayıplarına yol açabilir.
Avukat, dava öncesi arabuluculuk sürecini yönetir, müvekkilinin haklarını koruyacak şekilde müzakere yürütür ve gerekirse dava sürecinde etkin temsil sağlar. Ayrıca sözleşme hazırlığı, işyeri politikalarının yasal uygunluğu ve iş güvenliği prosedürlerinin denetimi gibi konularda da danışmanlık verir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
İş hukuku avukatı hangi konularla ilgilenir?
İşe iade, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, mobbing, iş kazası, sendikal haklar, sözleşme feshi ve ücret alacakları gibi konularla ilgilenir.
İşe iade davası ne kadar sürer?
Genellikle 3-6 ay arasında sonuçlanır. İşe iade kararı alınırsa, işveren işçiyi tekrar işe almak veya tazminat ödemek zorundadır.
İş kazasında tazminat miktarı nasıl hesaplanır?
İşçinin yaşı, geliri, çalışma süresi ve sakatlık oranı dikkate alınarak bilirkişi tarafından hesaplama yapılır.
Fazla mesai ücretimi nasıl ispat edebilirim?
Tanık beyanları, kart okuma kayıtları, yazışmalar veya bordro kayıtları fazla mesai ispatında kullanılabilir.
Mobbing mağduru olduğumu nasıl kanıtlayabilirim?
E-posta kayıtları, mesajlaşmalar, tanık beyanları ve psikolojik değerlendirme raporları delil olarak kullanılabilir.
İş hukuku avukatı Ankara, yalnızca bir davayı yürütmekle kalmaz; emeğin ve adaletin korunması görevini üstlenir. İş hayatı, ekonomik denge kadar insan onuru ile de ilgilidir. Bu nedenle iş hukukunun uygulanması, bireysel hakların savunulmasının ötesinde, toplumsal barışın tesis edilmesi anlamına gelir.
Ankara’daki iş mahkemelerinde görülen binlerce dava, çalışma hayatında hukuki bilincin önemini açıkça göstermektedir. İşçi veya işveren fark etmeksizin, her iki tarafın da yasal yükümlülüklerini bilmesi ve uzman bir avukatla hareket etmesi, adaletin sağlanması için temel şarttır. İş hukuku, emeğin hukuku olduğu kadar, insanın onurunu koruyan bir hukuk dalıdır.