İş davasında tanıkların önemi, işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklarda maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan en güçlü delil türlerinden biri olmalarından kaynaklanır. İş mahkemelerinde birçok iddia, yazılı belgeyle kesin şekilde ispatlanamadığından tanık beyanları davanın kaderini belirleyebilir. Özellikle fazla mesai, mobbing, iş kazası, ücret alacakları ve haksız fesih davalarında tanık anlatımları çoğu zaman hukuki değerlendirmelerde belirleyici bir etkide bulunur.
Tanık Beyanlarının İş Davalarında Delil Niteliği

İş mahkemelerinde tanık beyanları, yazılı delillerin bulunmadığı veya eksik olduğu durumlarda hakimin kanaat oluşturmasına doğrudan katkı sağlar. Uyuşmazlığın niteliğine göre tanığın olayları bizzat görmüş, duymuş veya yaşamış olması büyük önem taşır. Yargıtay kararlarında, işçi alacakları ve feshe ilişkin davalarda tanık anlatımlarının “tamamlayıcı delil” olarak kabul edildiği ve çoğu zaman tek başına dahi sonuca etki edebildiği belirtilmektedir.
Aynı İşyerinde Çalışan Tanıkların Güvenirliği Nasıl Değerlendirilir?
Aynı işyerinde çalışan veya çalışmış kişilerin tanıklığı, mahkemelerce genellikle yeterli ve kabul edilebilir görülür. Ancak tanığın işveren baskısı altında olup olmadığı, işten çıkış şekli, taraflarla ilişkisi ve beyanlarının tutarlılığı hâkim tarafından ayrıca değerlendirilir. Bu nedenle tanıkların objektif, çelişkisiz ve kendi gözlemlerine dayanan anlatımlar sunması kritik bir önem taşır.
Tanıkların Seçilmesinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
İş davalarında tanık seçimi rastgele yapılmamalıdır. Tanık gösterilecek kişilerin uyuşmazlık konusu olayları bilmesi, aynı dönemde çalışmış olması ve mahkemeye objektif anlatım sunabilecek nitelikte bulunması gerekir. Aksi hâlde tanık beyanları ispat gücünü azaltacak ve davanın seyrini olumsuz etkileyebilecektir.
Hâkimler tarafından en güvenilir tanık türü, olayın gerçekleşme anına doğrudan şahit olan kişilerdir. Fazla mesai yapıldığına, iş kazasının oluş şekline veya mobbing davranışlarına bizzat tanıklık eden kişilerin beyanları, uyuşmazlığın ispatında güçlü delil niteliği taşır.
Davaya konu olayların yaşandığı dönemde işyerinde çalışan kişiler, iş düzeni ve fiilî çalışma koşullarını en iyi şekilde aktarabilir. Yargıtay uygulamalarında, aynı dönem çalışanlarının tanıklığı daha güçlü ve inandırıcı kabul edilmektedir.
Aile bireyleri veya çok yakın arkadaşların tanıklığı hukuken yasak değildir; ancak mahkemeler bu beyanları tarafsızlık ilkesi gereği daha temkinli değerlendirir. Bu nedenle mümkün olduğunda objektif ve bağımsız tanıkların tercih edilmesi ispat gücünü artırır.
Fazla Mesai Davalarında Tanık Beyanlarının Rolü
Fazla çalışma davalarında işçilerin çalışma saatlerini çoğu zaman yazılı olarak ispatlaması mümkün olmadığından, tanık beyanları en kritik delil hâline gelir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, tanık anlatımlarıyla desteklenen fazla mesai iddiaları, işveren tarafından çürütülemediği sürece kabul edilmektedir.
Mobing ve Psikolojik Taciz Davalarında Tanık Etkisi

Mobbing davalarında çoğu uygulama sözlü gerçekleştiği için objektif delil bulmak zor olabilir. Bu nedenle, işçinin yaşadığı baskı, dışlama, hakaret veya yıldırma sürecini gören tanıkların ifadeleri son derece önemlidir. Bu tür beyanlar, olayların süreklilik gösterip göstermediğinin ispatında belirleyicidir.
İş Kazası Davalarında Tanıkların Önemi
İş kazasının meydana geliş şekli çoğu zaman kamera kaydı veya yazılı dokümanlarla kanıtlanamadığından tanıklar büyük rol oynar. Kazayı gören çalışma arkadaşları, iş güvenliği ihlallerini, riskli çalışma ortamını veya işverenin gerekli tedbirleri alıp almadığını detaylı şekilde anlatabilir. Bu beyanlar, tazminatın miktarını ve kusur oranını doğrudan etkileyebilir.
Tanık Beyanlarının Yargıtay Uygulamalarındaki Konumu
Yargıtay, çalışma hayatındaki uyuşmazlıkların doğası gereği tanık deliline sıklıkla başvurulması gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle işveren kayıtlarına güvenilemeyen hâllerde tanık beyanlarına üstünlük tanınabilmektedir. Ancak Yargıtay, çelişkili, taraflı veya soyut ifadeler içeren tanıklıkları dikkate almamaktadır.
İş Davasında Tanıkların Etkili Kullanımı
İş davasında tanıkların önemi, çoğu işçilik uyuşmazlığında kararın belirleyici unsuru olabilmelerinden gelir. Doğru seçilmiş, objektif ve olayları bizzat bilen tanıklar davanın kazanılmasına büyük katkı sağlarken; yanlış tanık seçimi davayı zayıflatabilir. Bu nedenle her davada tanık stratejisi dikkatle oluşturulmalıdır.
İş Davasında Tanıklık ve Kanıtlama ile Alakalı Yargıtay Kararı
Yargıtay Uygulaması Tanık Beyanının Sınırını Çizer
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen, bilmesi de mümkün olmayan kişilerin anlatımlarına itibar edilmez; yazılı delil yoksa tanıkla sonuca gidilir ancak tanığın somut ve objektif bilgiye dayanması beklenir.
“…Davacının anılan alacaklarının, davalı işyerinde çalışmayan davacının çalışma düzeni hakkında somut ve objektif bilgi sahibi olması beklenemeyecek tanık beyanlarına göre belirlendiği, söz konusu tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceği gözetilmeksizin, davacının tüm hizmet süresince bu tanık beyanlarına göre fazla mesai talebini ispat ettiği kabulü hatalı olup fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”
“…Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.”
Uygulama Notu: Tanıkların, aynı işyerinde/aynı dönemde çalışma düzenini bilmesi; vardiya, giriş-çıkış, puantaj ve işyeri yazışmaları gibi kayıtlarla çelişmemesi ispat gücünü belirgin biçimde artırır.
Sık Sorulan Sorular – İş Davasında Tanıkların Önemi

İş davalarında tanık beyanı, uyuşmazlıkların ispatında kritik bir rol oynadığı için tarafların aklında birçok soru bulunmaktadır. Aşağıdaki bölümde, iş mahkemelerinde tanıkların görevleri, hakları, yükümlülükleri ve süreç içindeki konumuna ilişkin en çok merak edilen sorular detaylı bir şekilde yanıtlanmıştır.
İş mahkemesinde şahit olmazsa ne olur?
İş mahkemesinde tanık gösterilmemesi, özellikle yazılı delillerin yetersiz olduğu davalarda ispatı zorlaştırabilir. Böyle bir durumda hâkim, mevcut belgeler ve taraf beyanlarıyla karar vermeye çalışır. Ancak birçok işçilik davasında tanık delili kritik kabul edildiği için davanın reddi ihtimali artabilir.
İş mahkemelerinde tanığa ne sorulur?
Tanığa, uyuşmazlıkla ilgili doğrudan bilgi sahibi olduğu olaylar sorulur. Çalışma düzeni, fazla mesai, ücret, iş kazası, mobbing veya fesih süreci gibi somut olayları görüp görmediği hâkim tarafından ayrıntılı şekilde değerlendirilir. Tanığın yalnızca gördüğü veya duyduğu gerçekleri anlatması beklenir.
İş mahkemesinde tanık ne anlama gelir?
Tanık, dava konusu olayları bizzat görmüş veya duymuş kişiyi ifade eder. İş mahkemelerinde tanıklar genellikle aynı işyerinde çalışan veya çalışmış kişiler arasından seçilir. Tanıklığın amacı, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkıda bulunmaktır.
Tanık olarak yazıldığım davayı nasıl göreceğim?
Tanıklar davayı UYAP e-Devlet sistemi üzerinden görüntüleyemez ancak mahkemeden gelen tebligat ile duruşma gününü öğrenir. Ayrıca tanık, duruşma salonunda yalnızca sorumlu olduğu beyan kısmına katılır ve tüm dosyayı inceleme hakkına sahip değildir.
İş mahkemesinde işçi kaybederse ne olur?
İşçinin davayı kaybetmesi hâlinde talep ettiği alacaklar reddedilir ve karşı taraf lehine yargılama giderleri ile vekalet ücreti çıkabilir. Ancak karar istinaf yoluna götürülerek değerlendirilmesi istenebilir. İşçi, yeni deliller sunarak kararı üst mahkemeye taşıma hakkına sahiptir.
Mahkemede tanık nasıl konuşmalı?
Tanığın yalnızca gerçeğe uygun, doğrudan gözlemlediği olayları anlatması gerekir. Abartılı yorumlardan, tahminlerden ve duyuma dayalı bilgilerden kaçınmak önemlidir. Hâkim, beyanın tutarlı ve açık olmasına büyük önem verir.
Tanığa zorla getirme çıkar mı?
Tebligata rağmen mazeretsiz şekilde duruşmaya gelmeyen tanık hakkında zorla getirme kararı verilebilir. Bu işlem, tanığın ifadeye gelmesini sağlamak amacıyla uygulanan yasal bir yöntemdir. Ancak çoğu durumda tanık, ikinci çağrıya kendiliğinden gelir.
Tanık nasıl yemin eder?
Tanık, beyan vermeden önce hâkim huzurunda doğruları söyleyeceğine dair yemin eder. Yalancı tanıklığın suç olduğunu bilmesi sağlanır ve bu durum mahkeme zabıtlarına geçer. Bu yemin, beyanın güvenilirliğini artırır.
İş mahkemesinde kaç tanık dinlenir?
Genellikle taraflara iki veya üç tanık gösterme hakkı tanınır. Ancak hâkim, gerektiğinde ek tanık dinlenmesine de karar verebilir. Önemli olan tanıkların olaya vakıf ve objektif olmalarıdır.
Hakim tanığa ne sorar?
Hâkim, tanığın olayları ne şekilde öğrendiğini, olayın hangi tarihte gerçekleştiğini ve çalışma düzeni hakkında bilgi sahibi olup olmadığını sorgular. Sorular tamamen davanın konusu ile bağlantılıdır. Tanığın tereddütsüz ve net yanıtlar vermesi beklenir.
Tanık bir dosyayı inceleyebilir mi?
Tanıkların dava dosyasını inceleme yetkisi yoktur. Tanığın görevi yalnızca sorulan sorulara gerçeğe uygun yanıt vermektir. Dosya içeriği taraflara ve vekillerine açıktır, tanıklara değil.
Tanık olarak mahkemeye giderken ne giyilir?
Tanıkların mahkemeye resmi ve sade bir kıyafetle gitmesi önerilir. Kıyafet, duruşma ciddiyetine uygun olmalı ancak özel bir zorunluluk bulunmamaktadır. Amaç, resmi bir ortamda saygılı bir görünüm sunmaktır.
Tanığa hangi sorular sorulur?
Tanığa yalnızca davayla ilgili doğrudan bilgi sahibi olduğu olaylara ilişkin sorular yöneltilir. Fazla mesai düzeni, iş kazasının oluş şekli, çalışma saatleri veya mobbing iddiaları gibi alanlar tanık beyanı ile açıklığa kavuşturulabilir.
Güçlü soru nedir?
Güçlü soru, tanığın olayla ilgili en net, doğrudan ve çelişkisiz bilgiyi verebileceği sorudur. Hakimin soruları çoğu zaman bu amaçla yöneltilir. Bu sorular, davanın ispat gücünü artıran kritik noktalardır.
Tanıklık ücreti kaç TL?
Tanıklık için mahkemeler tarafından belirli bir ücret ödenir ve bu tutar her yıl Adalet Bakanlığı tarifesiyle güncellenir. Ücret, mahkemece duruşmadan sonra ilgili tanığa ödenir. Yol ve iaşe giderleri de ayrıca karşılanabilir.
İş mahkemesinde şahitler dinlendikten sonra ne olur?
Şahitlerin dinlenmesinin ardından hâkim beyanları dosyaya geçirir ve diğer delillerin tamamlanmasıyla karar aşamasına geçilebilir. Tanık anlatımları, hâkimin kanaat oluşturmasında önemli rol oynar. Bu aşamadan sonra bilirkişi incelemesi veya ek delil toplanması da gündeme gelebilir.
Duyuma dayalı tanık beyanları geçerli midir?
Duyuma dayalı beyanlar hukuken zayıf delil sayılır ve tek başına ispat gücü taşımaz. Yargıtay içtihatlarında olayları bizzat görmeyen tanıkların beyanlarının destekleyici nitelikte olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle mahkemeler doğrudan gözleme dayanan tanıklara öncelik verir.
Eş tanıklığı geçerli midir?
Eşler tanık olabilir ancak mahkeme bu beyanları taraf ilişkisi nedeniyle daha dikkatli değerlendirir. Tamamen yasak değildir fakat objektiflik ilkesi gereği dosyada başka tanık ve delillerin de bulunması beklenir.
Tanık olarak mahkemeye gitmezsem ne olur?
Tanık, tebligata rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelmezse zorla getirme kararı uygulanabilir. Ayrıca tanıklık yükümlülüğünü yerine getirmemek hukuki sorumluluk doğurabilir. Bu nedenle tanığın çağrıya uyması önemlidir.